Ülkemizde KİT reformu olacak tartışmaları başladı.
Tabii ki bu tartışma Zonguldak’ta çok sıcak konu başlıklarına neden oldu.
Zonguldak’ta KİT reformu tartışılıyor.
Bakalım sonu nereye varacak?
GMİS bu konuda yoğun bir kampanya yapıyor.
Herkese bu sefer durumun ciddiyetini anlatıyor.
Toplantılar yaz sezonunda sıcak geçecek.
Hafta içi STK’larla toplantı yapılacak.
KİT reformu ne? Bizi nasıl etkileyecek?
KİT Reformu TTK harici olur, kurumu kapsamaz düşüncesindeyim.
TTK için reform yapmak çok da kolay değil.
Daha önce EKİ, şimdi TTK ve bugünlere geldik.
Bence özeleştirme yapacaklarsa TTK adına olmaz.
Kurumun zaten atıl sahaları verildi.
Armutçuk bölgesinde ERMADEN, Amasra B sahası HATTAT Holding.
Zonguldak Merkez’de redevans sahaları mevcut hem de önemli ölçekte.
Karadon tarafında, Gelik sahalarında, Dilaver bölgelerinde hummalı özelleştirme çalışmalarını
görüyoruz.
Tabii ki ÇATES adına İnağzı/Bağlık sahası ile ilgili rezerv çalışmaları yapıldı.
Sondaj devam ediyor. Belki önemli bir yatırımla üretim odaklı yol alınabilir.
Kurumun atıl sahaları bu durumdayken yeni bir özelleştirme olur mu?
Bugün için bu durum imkansız.
Çünkü Gelik/Dikkanat bildiğim kadar boşta.
Bu bölgeye KARDEMİR talip hatta ihaleye bile girmişti.
KARDEMİR artık bir saha sahibi olmalı, üretim yapmalı.
Kendi kömürünün bir kısmını Zonguldak’ta üretmeli.
Gelecek adına bu gerçekleşmeli.
Nasıl ki KARDEMİR liman ile dünyaya Zonguldak’tan açılıyor, nasıl ki KARDEMİR demir yolu ile
Zonguldak’a bağlanıyor artık kömür üretimi ile Zonguldak’ın göbeğinde olmalı.
Zonguldak’ta buna hayır demez aksine sevinir ve mutlu olur.
Bizler ancak bu şekilde bölgemizin kurumlarına, kurumsal kuramlara varız.
TTK özelleştirmesine karşıyız.
Atıl sahaların ise kömür hammaddesi ihtiyacı olan firmaların, kuruluşların ve madencilik ile ilgili güçlü
firmaların olmasına varız.
Tabii ki atıl sahalar adına, yerin altında. Zonguldak bölge havzasında iki milyar ton taşkömürünün
çıkarılmasına varız.
Zonguldak KİT reformu adı altında parçalanamaz.
Olsa olsa ancak güçlü bir yapısal hale getirilir.
TTK güçlenir, istihdam açığı giderilir.
Makine ve teçhizat takviyeleri yapılır.
Kurum kok fabrikasını kurur.
Kazan kazan sloganının içi dolar.
KİT reformunu bizler ancak bu şekilde anlarız.
Başka türlü kabul edilmez.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Alparslan Bayraktar’ın Zonguldak’a geldiğinde şu açıklamaları
hepimizi mutlu etmişti.
Ne demişti bakanımız: ‘’Zonguldak TTK güçlenecek, güçlendirilecek. Yatırım yapılacak, istihdam
sağlanacak. Üretim hammaddesini üreteceğiz. TTK’da üretim adına yüzüler gülecek.’’
Kurum kazanacak. Zonguldak kazanacak.
Ülkemiz kazanacak. İnşallah tüm temenniler gerçekleşir.
TTK artık kazanmalı, kazandırmalı. Zarar hanesi ortadan kalkmalı.
TTK artık en azından üç milyon tonları hemen bulmalı.
Günlük Karadon ve Gelik 10.000 ton.
Üzülmez 5.000 ton, Kozlu 5.000 ton, Amasra 1.000 ton. Armutçuk 1.000 ton.
En az günlük 20.000 ton üretmeliyiz.
Ayda 100.000 ton. Yılda 1.200 bin ton.
Yeterli mi değil?
2.5 milyon ton üretimi bulma adına günlük kırk bin ton üretimleri yakalamalıyız.
Ayrıca hafta iki gün izin olayı da düzeltilmeli.
Hafta da bir gün izin, vardiya sistemi.
Bir kere üretim odaklı altı gün mesai şart ki şart.
Bugün için 24 saat üretim var. İki vardiya üretim odaklı çalışıyor.
Bir vardiya da hazırlık olarak tahkimat yapıyor.
Eğer üç milyon ton üretim istiyorsak haftanın yedi günü çalışmalıyız.
Başka çare yok. Başarmak adına çok çalışmak var.
İnşallah diyelim.
Bu şekilde çalışma yol haritası ile KİT reformundan Zonguldak uzaklaşır.
Şimdilik nokta.