“MEMURA REFAH PAYI İÇİN GEÇ DEĞİL”

Diyanet-Sen Genel Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yıldız, Zonguldak ziyaretinde Memur-Sen İl Temsilciliği’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Diyanet-Sen Genel Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yıldız, Memur-Sen İl Temsilcisi Kamuran Aşkar, Diyanet-Sen Zonguldak Şube Başkanı Halil İbrahim Kulaç, Enerji Bir-Sen Batı Karadeniz Şubesi Başkanı Sedat Güngör ve Sağlık-Sen Şube Başkanı Mehmet Ali Kara hazır bulundu.

Diyanet-Sen Genel Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yıldız, yaptığı konuşmada şunları söyledi;

“Diyanet İşleri Genel başkanıyım. Aynı zamanda konfederasyonun genel başkan yardımcısıyım. Müftülükte bazı toplantılara katılmak ve din görevlileriyle bir araya gelerek istişarelerde bulunmak amacıyla Zonguldak’a gelmiş bulunuyoruz. Bugün de Memur-Sen İl Başkanlığı’nı ziyaret ettik. Sayın Valimizi ziyaret ettik. Bu anlamda buradaki temaslarımızı sürdürüyoruz inşallah. Öğleden sonra da birkaç toplantımız ve görüşmemiz olacak, ardından tekrar Ankara’ya döneceğiz.

Tabii ki Memur-Sen ailesi şu anda on bir hizmet kolunda hizmet veren, dolayısıyla bir milyon yüz bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşudur. Özlük ve özgürlük mücadelesi verdiğimiz sendikacılık yolunda kamu çalışanlarına hizmet üretmeye, kamu çalışanlarının yaşam standartlarını yükseltme noktasında katma değer üretmeye devam ediyoruz. Bunun için gerek toplu sözleşme masalarında, gerek kamu idari kurul toplantılarında kamu görevlilerine hizmet etmeye devam edeceğiz inşallah. Memur-Sen, şimdiye kadar yapılan yeni toplu sözleşmede bin yedi ana başlıkta kazanım elde etmiş bir konfederasyondur. Dolayısıyla on bir hizmet kolunda, tüm unvanlara yönelik dokunuşlar yaparak bu kazanımları elde ettik. İnşallah bundan sonraki toplu sözleşme süreçlerinde de bunları artırmak için çaba göstereceğiz.

Evet, bu senemizin kazanımlarından önemli olanlardan bir tanesi de tabii ki 3600 ek göstergedir. 3600 ek göstergeyi yedinci dönem toplu sözleşme sürecinde toplu sözleşme masasına taşıyarak burada hükümetle birlikte çalışarak konfederasyon olarak imza altına aldık. İnşallah buradaki muradımız şudur: Tüm kamu görevlilerinin unvanlarına bakılmaksızın, birinci dereceye yükselenlere üç bin altı yüz ek gösterge uygulanmasıdır. Burada biz, bunun bir an önce meclise sevk edilerek, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından onaylanarak, tüm kamu görevlilerinin 3600 ek göstergeye tabi tutulmasını ilk günden talep ettik ve bugün de talep ediyoruz.

Bugün yine kara elmasımızın başkenti, emeğin başkenti Zonguldak’tan bu talebimizi bir kez daha dillendiriyoruz. Bir an önce üç bin altı yüz ek gösterge toplu sözleşmede kayıt altına alınan ek gösterge bir an önce yürürlüğe girmelidir diyoruz.

Tabii bu anlamda Memur-Sen ailesi olarak takip ettiğimiz süreçler ve yürüttüğümüz bazı görüşmelerimiz var. Çalışmalarımız var. Örneğin, genel idare hizmetleri, yardımcı hizmetlerin ve genel idare hizmetlerine ilişkin meslek kanunu gibi üniversite personellerinin diğer değişikliklerdeki sıkıntıların giderilmesi, sağlık alanında, Diyanet alanındaki sıkıntıların takip edilip çözüme kavuşturulması noktasında süreçlerimiz devam etmektedir. Bu anlamda Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görev yapan vekil imam hatiplerin, fahri hocaların, özlük hakları konusunda yaşanan sıkıntıları, vekil hocaların maaşlarındaki sorunları takip ediyoruz. Ayrıca, vekil imam hatiplerle ilgili eksik yatırılan maaşların idari davada kazanıldığını da belirtmek isterim. İnşallah bundan sonraki süreçlerde bu arkadaşlarımızın özlük haklarına kavuşmalarını ümit ediyoruz.

Diğer taraftan, -4-6 yaş Kur’an kursları, Diyanet-Sen ailesi için, Memur-Sen ailesi için çok önemlidir, kıymetlidir. Çünkü onlara çok değer veriyoruz ve büyük bir ümit besliyoruz. Dört-altı yaş Kur’an kurslarımız, geleceğimizi inşa etme noktasında aziz milletimizin çok önemli bir misyon üstlenmiş durumdadır. Ancak şu anda Türkiye’nin dört bir tarafındaki birçok kursta çeşitli imkansızlıklarla ve sıkıntılarla karşı karşıya kalınıyor. Dolayısıyla, bu konuyla ilgili olarak hükümetten talebimiz şudur: Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki okullarda ana sınıfları ve anaokulları hangi imkanlara sahipse, dört-altı yaş Kur’an kursları da aynı imkanlara ve avantajlara sahip olmalı ve bu alanda sorunlar yaşanmadan yoluna devam etmelidir. Burada hizmet veren hoca hanımlar gerçekten büyük bir özveriyle çalışmakta, birçok hizmetten yoksun olarak bu kursları devam ettirmeye çalışmaktadırlar. Hoca hanımlar, bir Kur’an kursunun hem hocası, hem müdürü, hem bekçisi, hem işçisi, hem aşçısı, hem hizmetçisi olarak her şeyini yaparak bu kursları Allah rızası için sürdürmeye gayret etmektedirler.

Memur-Sen ailesi olarak, ülkemiz ve gönül coğrafyamızda hangi sorumlulukları almamız gerekiyorsa onları almaktan geri durmuyoruz. Şu ana kadar birçok kazanım elde ettik. Elbette eksik ve noksan olan noktalar da vardır. İnşallah bundan sonraki toplu sözleşme süreçlerinde kamu idari kurul toplantılarında bu eksiklikleri tamamlayarak kamu görevlilerinin yaşam kalitesini yükseltme noktasında görevlerimizi yerine getireceğiz.

Tabii ki bunları yaparken her zaman doğruya doğru demek, Memur-Sen’in genel karakteridir. Dolayısıyla doğru neyse onu söylemekten ve doğru noktada durmaktan asla taviz vermeyeceğiz. Son olarak, yapılan memur maaş artışlarına değinmek istiyorum. Enflasyonun sokaktaki, piyasadaki gerçek enflasyonun tavan yaptığı bir dönemde memur maaşlarına yapılan artışın yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Bu artışın, memurlara yapılan bir iyileştirme değil, bir eksiklik olduğunu ifade ettik. Geçtiğimiz haftalarda Memur-Sen Konfederasyonu olarak, Genel Başkanımız Ali Yalçın Bey’in liderliğinde Maliye Bakanlığı’nın önünde sesimizi yükselttik ve memura refah payı verilmesi talebimizi dile getirdik. Bu süreç hala devam etmektedir. Bir an önce memura ve emekli memura refah payı verilerek, en azından biraz nefes alma imkanı sağlanması gerektiğini düşünüyoruz.

Devlet alacaklarına yapılan yüzde 46-50-60 oranındaki zamlarla karşılaştırıldığında, kamu görevlilerine yapılan 11.5 zamın uygun görülmesi biz Memur-Sen ailesi olarak kabul edilemez bir tutumdur. Bunu eleştirdik ve eleştirmeye de devam edeceğiz. Memura refah payı verilmesi gerektiği zaman henüz geçmemiştir.”