“MADENCİ ŞEHRİNDE MADENCİ OLMAK NE DEMEK?”
Zonguldak Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Sunar Arslan, Zonguldak’ın tarihsel kimliğini ve madencilerin içinde bulunduğu zorlu koşulları yüreklere dokunan sözlerle dile getirdi. Madencilik sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çeken Arslan, sadece acı çekmenin ve ağıtlar yakmanın yeterli olmadığını belirterek, hep birlikte hak arayışına girilmesi gerektiğini vurguladı.
“ACILARI İLİKLERİMİZE KADAR HİSSEDİYORUZ”
“Madenci şehrinde madenci olmak; her acıyı iliklerinize kadar hissetmektir,” diyen Arslan, madencilerin karşı karşıya olduğu zorlukların yalnızca bireysel mücadeleyle aşılmasının mümkün olmadığını söyledi. “Elden ne gelir ki?” diyerek çaresizliğe teslim olmanın bir çözüm olmadığını, madencilerin sesini duyurmak için birlikte mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.
“İŞ GÜVENLİĞİ VE GELİR ADALETİ İSTİYORUZ!”
Madencilerin haklarını savunmanın yalnızca madenciler değil, toplumun tüm kesimleri için bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Arslan, iş güvenliği ve gelir adaletinin sağlanması gerektiğini söyledi. Arslan, işverenlerin doyumsuzluğunu ve sendikal çalışmaların yetersizliğini eleştirerek, bu sorunların çözümü için daha aktif bir duruş sergilenmesi gerektiğini ifade etti.
“HEP BİRLİKTE HAK ARAMALIYIZ”
Sunar Arslan, madencilerin yaşadığı sıkıntılara karşı dayanışma çağrısında bulunarak, bıkmadan usanmadan mücadele etmenin önemine dikkat çekti. “Madencilerimizi hep bir ağızdan anıyoruz ve onların mücadelesine destek veriyoruz,” diyen Arslan, madencilerin yalnız olmadığını vurguladı.
MADENCİLERİN SESİ DUYULMALI
Zonguldak’ın yeraltı zenginlikleri kadar, yerin altından çıkarılan acılarının da farkında olunması gerektiğini belirten Arslan, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Yaşa, var ol madenci kardeşlerim!”
Madencilerin zor yaşam koşulları ve mücadeleleri, yalnızca Zonguldak için değil, tüm Türkiye için büyük bir sorumluluk çağrısı yapıyor. Bu çağrıya kulak vermek, onların sesi olmak ise hepimizin görevi.