BAROLAR ORTAK SES OLDU: ADALETİN EŞİTLİĞİNE VURGU
Zonguldak Barosu’nun da aralarında bulunduğu Türkiye’deki tüm barolar, son dönemde artan ifade özgürlüğü kısıtlamalarına ve demokratik değerlere yönelik tehditlere karşı ortak bir açıklama yaptı. Bu açıklama, hukukun üstünlüğü ve demokrasinin korunması adına güçlü bir duruş sergiliyor.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK ENDİŞELER ARTIK GİDERİLMELİ!
Son zamanlarda, ifade özgürlüğü sınırları içinde değerlendirilebilecek söz ve yazılar nedeniyle başlatılan soruşturmalar, siyasilerin hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamalarıyla gözaltına alınması ya da tutuklanması, Türkiye’de ciddi endişelere yol açmış durumda. Barolar, bu tür uygulamaların, demokrasinin ve bireysel özgürlüklerin önünde büyük bir engel oluşturduğunu belirtiyor.
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NE ATIF: HOŞ GELENİ DEĞİL, ŞOK EDİCİYİ DE KORUR
Açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatlarına atıfta bulunuluyor. Bu belgelerde, ifade özgürlüğünün sadece hoşgörüye dayalı düşünceleri değil, aynı zamanda şok edici ve rahatsız edici fikirleri de kapsadığı vurgulanıyor. Barolar, bu bağlamda, hukuk ihlallerine karşı güçlü bir duruş sergilenmesi gerektiğinin altını çiziyor.
YARGININ SİYASALLAŞMASI KABUL EDİLEMEZ!
Barolar, yargının bağımsızlığının büyük bir tehdit altında olduğunu belirterek, hukukun evrensel ilkelerine zarar veren her türlü uygulamanın karşısında olduklarını ifade ediyor. Yargının siyasallaşması, toplumsal güveni zedelerken, hukukun objektifliği ve adaletin sağlanması da riske girmektedir.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VE DEMOKRASİ HERKES İÇİN VAZGEÇİLMEZDİR!
Barolar, açıklamalarında, adaletin herkes için eşit ve tarafsız bir şekilde işlemesi gerektiğini ve bunun ancak hukukun üstünlüğü ile mümkün olabileceğini vurguluyor. Demokrasiye olan bağlılıklarının da aynı derecede önemli olduğunu belirten barolar, bu ilkelerin korunması için her türlü hukuki mücadeleyi vereceklerini ilan ediyor.
Türkiye’deki tüm baroların ortak açıklaması, sadece hukuk camiasının değil, tüm toplumun dikkatini çekecek nitelikte. Bu açıklama, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması adına güçlü bir uyarı niteliği taşıyor.