Nöbetçi Eczaneler
Milletvekili Ertuğrul, bütçe görüşmelerinin halkın sorunlarına çözüm üretmekten uzak olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Meclis ne yapıyor? Halkın da sıkça sorduğu bu sorunun yanıtı basit: Halk için hiçbir şey yapmıyor. Ancak iktidar ve sermaye için elinden geleni yapıyor. Şiddet ve savaş ortamını körükleyen bu anlayış, halkın mağduriyetine sırtını dönmüş durumda. Emekçiye, emekliye, engelliye ve mağdur halka dair tek bir adım atılmadı. Çünkü meclisi bir noter makamına çevirdiler. Halktan kopuk bir düzen var.”
Ertuğrul, 1,5 ay süren bütçe görüşmelerinde sürekli halka hizmet eden bir bütçe talep ettiklerini belirtti. Ancak, halkın haklarını savunmak yerine, iktidarın yandaşa kaynak aktarmaya devam ettiğini vurguladı:
“Zengin ettikleri, peşkeş çektikleri ve faiz ödedikleri kesimlerin musluklarını kesemedikleri için halkı yoksullaştırıyorlar. Bu bütçe, halkın sırtındaki yükü artıran bir düzene hizmet ediyor.”
“KANUN TEKLİFLERİ SARAYDA HAZIRLANIYOR, MECLİS SADECE ONAYLIYOR”
Ertuğrul, Meclis’in yasama yetkisinin işlevsizleştirildiğini ve kuvvetler ayrılığının yok edildiğini belirtti. Sarayda hazırlanan kanun tekliflerinin meclise geldiğini ve milletvekillerinin sorgulamadan onayladığını ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
“Yasama, yürütmenin vesayeti altına sıkışmış durumda. Denetleme mekanizmaları işlemiyor. Meclis’te muhalefet partilerinin tüm çabalarına rağmen, halkın sorunlarına dair çözüm üreten hiçbir teklifimiz kabul edilmiyor. Meclis, halkın değil sarayın taleplerini karşılamak için çalışıyor.”
“BAKANLIKLAR HALKIN SORUNLARINI ÇÖZMEK YERİNE DERİNLEŞTİRİYOR”
Ertuğrul, bakanlıkların bütçelerinin de halkın ihtiyaçlarına cevap veremediğini belirtti. Eğitimden sağlığa, tarımdan adalete kadar her alanda halkın mağdur edildiğini örneklerle açıkladı:
Milli Eğitim Bakanlığı: “Müfredat sorunlu, sistem bozuk, öğretmenler kan ağlıyor. Ataması yapılmayan öğretmenlerin sayısı her geçen yıl artıyor. Ücretli öğretmenlerin maaşları bile ödenemiyor. Okulların temizlik giderleri karşılanamıyor.”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: “Kadın cinayetleri ve çocuk istismarları artıyor. Engelliler yok sayılıyor. Her gün bir kadının öldürüldüğü bir ülkede, kadın cinayetleri artık üçüncü sayfa haberine dönüştü.”
Tarım ve Orman Bakanlığı: “Buğdaydan pamuğa, samandan ete kadar her şey ithal ediliyor. Çiftçi desteklenmiyor, tarım politikası iflas etmiş durumda.”
Adalet Bakanlığı: “Konuşanı, yazanı, düşüneni hapse atıyoruz. Ancak 45 kişiyi katleden teröristler tahliye ediliyor. Adaletin olmadığı bir ülkede adalet bakanlığına bütçe ayırmak sadece bir ironiden ibaret.”
Sağlık Bakanlığı: “Hastanelerde randevu bulunamıyor, doktorlar istifa ediyor, ilaçlar temin edilemiyor. Aile hekimleri iş bırakıyor, ama bakan yardımcısı ‘Ne işe yarıyorsunuz?’ diyebiliyor.”
“HALKA ZULÜM, SARAYA İSRAF”
Ertuğrul, asgari ücretin açlık sınırının altına düştüğünü, kira zamlarının yüzde 62’ye ulaştığını, memur zamlarının ise yetersiz kaldığını vurguladı. Buna karşılık sarayın harcamalarına dikkat çekti:
“Saray, günde 46 milyon 378 bin lira, saatte 1 milyon 932 bin lira, dakikada ise 32 bin 200 lira harcıyor. Halkın alın terinden oluşan bütçeyle bu harcamaları karşılıyorlar. Cumhurbaşkanı’nın harcamaları bir ayda 82 bin 970 asgari ücretlinin maaşına denk geliyor. Bu rakamlar kabul edilemez.”
“HALK SANDIKTA BU DÜZENE SON VERECEK”
Son olarak, halkın bu düzene mahkûm olmadığını belirten Ertuğrul, yaklaşan seçimlere işaret etti:
“2024 yerel seçimlerinde olduğu gibi genel seçimlerde de halk bu iktidarı sandıkta silecek. O zaman halkın bütçesini onaylayacağız. Bu düzeni değiştirmek boynumuzun borcudur.”
Ertuğrul’un açıklamaları, bütçe görüşmelerindeki tartışmaların ne kadar derin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Halkın yaşam mücadelesi verdiği bir dönemde, bütçenin yalnızca sermayeye hizmet etmesi kamuoyunda büyük tepkilere yol açıyor.