Balıkçı esnafı Oktay Ertürk;”Buradan kimse oraya balık satmaya gitmez, yani bırak balık satmayı, oraya vatandaş gitmez. Kimsenin ailesi oraya gelmez, vatandaş rahatsızlıktan dolayı gelmez. Şu anda da rahatsız yani. O zaman bizden para almasın. Biz, kendi aramızda çekeriz, tamam mı? Altı yüz elli lira para istiyor. Altı yüz elli lira parayı almasın. O zaman kurayı biz kendi aramızda çekeriz. Öyle bir şey var mı? Hem kuraya gel çekin, bizi oraya çağırıyor, ondan sonra kura iptal oluyor.
Zaten biz gitmeyeceğiz, o garanti yani. Gitmeyeceğiz. Zaten birkaç kişi balıkçılığı bıraktı. Biraz daha dayanır, sonra tamamen biter. Burada zaten bir iki kişi kalır. İki kişi de orada balıkçılık yapmayız. Çarşıdan bir dükkân tutarız, tamam mı? Parasını da veririz, ruhsatımızı alırız, balıkçılığa devam ederiz.”
Yeni balıkhane yerinin şehir dışında ve ulaşım açısından zorlu bir bölgede olduğunu vurgulayan Ertürk, “Sen orayı bitirdikten sonra bizi alıp balıkhaneye diyorsun. Öyle bir dünya var mı yani? Yapmışsın orayı, ya orada dağın dibinde. Ben geçen gün söyledim bunu: Dağın dibine balıkhane mi olur?
Herkesin ailesi var kardeşim. Benim müşterilerim zaten hep çoluk çocuk, bayanlar geliyor tezgâhıma, oraya gelir mi? Gelmeden rahatsız olurlar. Orada şarapçı var, oraya balıkhane olur mu? Orada balıkhane olur mu?
Biz ona “balıkhane yap” demedik ki. Güzel bir yer yapsın, bizden fazla para alsın, sorun değil. Ama herkes çarşıda balık satarken biz orada, şehrin dışında mı balık satacağız” ifadelerinde bulundu.