Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak İl başkanı Devrim Dural yaptığı açıklamada Boğaziçi öğrencilerinin gösterdiği demokratik tepkinin meşru olduğunu dile getirerek “ Boğaziçi Üniversitesi’nde 13 Mayıs günü yaşananlar, sadece bir protesto değil; gençliğin, bilimin, özgür düşüncenin ve laikliğin savunucusudur. Bu savunmaya karşı uygulanan gözaltılar, tutuklamalar ve sistematik baskılar ise iktidarın gençliğe karşı tahammülsüzlüğünün açık göstergesidir.
Üniversite öğrencilerinin, geçmişte “6 yaşındaki çocukla evlenilebilir” diyen, kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran, çağdaş değerlerle taban tabana zıt açıklamalarıyla bilinen Nurettin Yıldız’ın kampüste konuşmacı olarak ağırlanmasına karşı gösterdiği demokratik tepki son derece meşrudur. Bu tepkiye karşılık olarak 97 öğrencinin gözaltına alınması, bir kısmının tutuklanması, anayasal hakların ve üniversite özerkliğinin açıkça çiğnendiğini göstermektedir.
Buradan açıkça soruyoruz:
Bilimin ve özgür düşüncenin merkezi olması gereken üniversitelerde, kadın düşmanı, çocuk istismarını meşrulaştıran bir zihniyete nasıl olur da alan açılır? Öğrencilerin bu zihniyete karşı durması değil, onu üniversiteye sokanların tutumu sorgulanmalıdır.
Boğaziçi Üniversitesi, yalnızca bir eğitim kurumu değildir. Aynı zamanda bu ülkenin özgürlük, eşitlik ve laiklik mücadelesinde simge hâline gelmiş bir yapıdır. 2021’den bu yana kayyum rektör dayatmalarına, akademik baskılara, öğrenci gözaltılarına karşı Boğaziçi bileşenleri onurlu ve kararlı bir direniş ortaya koymuştur. Bugün yaşananlar, bu mücadelenin bir devamıdır.
İktidar, gençliği susturmak istiyor. Sorgulamayan, boyun eğen, biat eden bir nesil yaratma hedefi doğrultusunda üniversiteleri dönüştürmeye çalışıyor. Ancak unuttukları bir şey var: Bu ülkenin gençliği karanlığa teslim olmaz. Boğaziçi öğrencilerinin cesur sesi, Türkiye’nin dört bir yanında yankı bulmaktadır.” dedi.
CHP’den dört maddelik çağrı
Açıklamasında iktidara çağrıda bulunan Dural, şu dört talebi sıraladı:
Cumhuriyet Halk Partisi olarak altını kalın harflerle çiziyoruz:
Bu gözaltı ve tutuklama süreci derhal sonlandırılmalı, tüm öğrenciler serbest bırakılmalıdır.
Üniversitelerde nefret söylemini, cinsiyetçiliği ve çocuk istismarını savunan hiçbir isme meşruiyet kazandırılmamalıdır.
Laiklik ve bilimsel eğitim ilkesi, anayasal bir teminattır; üniversite yönetimleri ve kamu otoriteleri buna uygun davranmalıdır.
Gençliğin özgürlük ve adalet taleplerini baskıyla değil, diyalogla karşılamayı öğrenmelisiniz.
Boğaziçi öğrencilerine, ailelerine ve onurlu akademisyenlerine sesleniyoruz: Yalnız değilsiniz. Bu mücadele sizinle sınırlı değildir. Türkiye’nin vicdanı sizinledir. CHP sizinledir.
Tutuklu öğrenciler özgür kalana, üniversiteler bilimsel ve özerk yapısına yeniden kavuşana, bu karanlık anlayış tarihe karışana kadar mücadelemiz sürecektir.” dedi.