6 Şubat depremlerinde, “girilemez” denilen enkazlara girerek can pahasına onlarca kişiyi kurtaran Zonguldaklı madencilerin kahramanlığı, kalıcı bir eserle ölümsüzleştirildi.
Depremin ardından, 15 Şubat’ta Zonguldak Valiliği’ne yapılan başvuru ile ilk adımı atılan proje, uzun bir süreçten sonra somut bir esere kavuştu. Arıç, hem mimarlık birikiminden hem de madencilik üzerine yaptığı çalışmalardan ilham alarak tasarladığı enstalasyonun, madencilerin sadece acılarla değil; cesaret, emek ve insan hayatına verdikleri değerle anılması gerektiğini vurguladı.
Anıtın soyut formu, madencilerin enkazda ilerlemek için kullandığı ve depremin en kritik anlarında sayısız canı kurtarmalarını sağlayan “domuz damı” tekniğine gönderme yapıyor. AFAD’ın “girilemez” dediği noktalara bu teknikle giren madenciler, deprem bölgesinde adeta zamanla yarışmıştı.
Eserin adı olan “3910”, o gün Zonguldak’tan afet bölgesine giden madenci sayısını simgeliyor. Böylece enstalasyon, kente damga vuran madencilik geleneğini ve depremde gösterilen olağanüstü mücadeleyi aynı çatı altında birleştiriyor.
Zonguldak Valiliği ve Zonguldak Belediyesi’nin konu hakkında bir çalışma yapması bekleniyor.
Arıç, yaptığı çalışmanın hem bir vefa borcu hem de kentin geleceğine gönüllü bir katkı olduğunu belirterek şunları ifade etti:
“6 Şubat depreminde, “girilemez” denilen enkazlara girerek hayatlarını hiçe sayan ve sayısız can kurtaran Zonguldaklı madencilerin kahramanlıklarını, kalıcı bir eserle ölümsüzleştirmek istedim.
Depremin hemen ardından, 15 Şubat’ta Zonguldak Valiliği’ne yaptığım başvuruyla gündeme gelen bu anma fikri, uzun bir sürecin sonunda “3910 Enstalasyonu”na dönüştü. Mimar kimliğimle ve madencilik üzerine yaptığım birçok çalışmadan hareketle tasarladığım eser, madencilerin yalnızca ölümlerle değil; cesaretleri, emekleri ve bu toprakların ruhunu yansıtan değerleriyle hatırlanması gerektiği düşüncesiyle ortaya çıktı.
Yaklaşık iki yıllık yoğun emek ve mücadeleyle hayata geçirdiğim “3910 Enstalasyonu”, madencilerin 6 Şubat’ta sergiledikleri olağanüstü cesareti simgeliyor. Eserin soyut formu, maden ocaklarında kullanılan “domuz damı” tekniğine atıfta bulunuyor. Depremde AFAD’ın “girilemez” dediği alanlara, madenciler bu teknik sayesinde girebilmiş ve birçok hayat kurtarmıştı.
Eserin adı ise, o gün Zonguldak’tan deprem bölgesine giden tam 3 bin 910 madenciden geliyor. “3910 Enstalasyonu”, hem Zonguldak’ın köklü madencilik mirasına hem de deprem kahramanlarına bir saygı duruşu niteliği taşıyor.
Bu eser, madencilerimizin insan hayatını kurtarmak için verdikleri mücadeleyi, olağanüstü gayretlerini ve cesaretlerini simgeliyor. İlk kez, yaşarken ölümsüzleşiyorlar.
“3910 Enstalasyonu”, mimar Ahmet Öktem Arıç’ın yalnızca deprem kahramanlarına değil, aynı zamanda Zonguldak’ın kent vizyonuna da gönüllü katkısıdır.”

